1983'ten bu yana İsviçre'de yaşayan Türk bir kadın, entegrasyon eksikliği nedeniyle ülkeden sınır dışı ediliyor. Federal Mahkeme buna karar verdi.

SOLOTHURN – 1983 Yılında 40 Yıl önce İsviçre’ye gelerek yerleşen ve şimdi 59 yaşında olan Türk Vatandaşı kadın, Federal Mahkeme kararı ile “yeterli derecede entegre olamadı” gerekçesi ile İsviçre’yi terk etmek zorunda. Solothurner Zeitung'un Federal Mahkeme kararına dayandırdığı haberine göre, Türk Vatandaşı olan bir anne ve büyükanne 40 yılı aşkın bir sürenin ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor.

 

59 Yaşında olan Anne ve büyükanne olan Türk Kadın, artık büyümüş olan çocuklarının bakımını en başından beri üstlenmiştir. Eşi 2006 yılında kendisinden ayrılmış ve boşanma 2011 yılında Türkiye'de gerçekleşmiş. Ayrılığın ardından eski eşi nafaka katkı payını ödemeyi reddetti ve kendisi öncelikle sosyal yardımla geçindi; Mart 2006'dan Ağustos 2022'ye kadar bu miktar 351.546 frank civarındaydı.

 

Türk Kadına İsviçre’de oturma izni ilk olarak 1989 yılında verilmiş ve daha sonra her beş yılda bir, en son Temmuz 2020'ye kadar uzatılmış. Solothurn Kantonu Göçmen Bürosu, 5 Ağustos 2022 tarihli bir genelge ile oturum iznini iptal ederek kadını İsviçre'den sınır dışı etme kararı aldı. Solothurn idare mahkemesi 8 Mayıs 2023'te bu karara yapılan itirazı reddederek kadının ülkeyi terk etmesi yönünde karar verdi. Şikayetçi olan kadın daha sonra Federal Mahkemeye başvurdu.

 

ZAYIF ENTEGRASYON

İsviçre’nin en yüksek mahkemesi olan Federal Mahkeme, şikayeti asılsız olduğu gerekçesiyle reddetti. Mahkeme kararında Türk Kadının İsviçre’de uzun süre yaşamasına rağmen "yerel koşullara başarılı bir entegrasyondan söz edilemeyeceği" konusundan bahsetti. Mahkeme, Kadının İsviçre’ye gelişinden bu yana “yaklaşık 17 yıl boyunca eski kocasının, yetişkin çocuklarının ve hepsinden önemlisi devletin desteğine güvendi” ve hiçbir zaman iş bulmaya ya da bakımdan kopmaya çalışmadı. Şikayetçinin "halihazırda büyük miktarda sosyal yardım parası almış olması" nedeniyle, alt mahkeme "yerleşme izninin iptal edilmesinde önemli bir kamu yararının bulunduğunu haklı olarak varsaydı".

 

Federal Mahkeme, "İsviçre'de 40 yıl yaşadıktan sonra şikayetçinin kendi ülkesine yeniden entegre olması kesinlikle kolay olmayacak" diye itirafta da bulundu. Bununla birlikte, kadının itirazlarına rağmen Türkiye'ye dönüşünün makul olacağına inanıyor. Mahkeme Türk Kadının yetişkin olana kadar Türkiye’de yaşamış, her seferinde tatil için geri dönmüş ve bu nedenle "dilsel ve kültürel açıdan hâlâ kendi ülkesine bağlı olduğundan bahsediyor. İsviçre'deki yetişkin çocukları ve torunlarıyla ilişkilerini "düzenli tatil ziyaretleri ve elektronik iletişim araçları aracılığıyla" sürdürebilir olacağı vurgulandı.

Kaynak: Postgazetesi.ch