Mehmet Cambaz, Kölnlü bir iş insanı. Planladığı umre öncesi son kez ziyarete gittiği memleketi Hatay’ın Antakya ilçesinde depreme yakalandı. Depremin yaşandığı gün apartmanın 9’uncu katındaydı. Kayınpederi, kayınvalidesi, iki baldızı, yeğenleri başta olmak üzere yakınlarından 25 kişiyi kaybetti. Cambaz, tüm yaşadığı acılara 43 gündür bölgede AFAD, Kızılay yardım gönüllüsü gibi insanların ihtiyaçları için çaba gösteriyor.

Mehmet Bey, ilk etapta çadır, battaniye, ısıtıcı, çocuk bezi, mama gibi ihtiyaçlar için mesai harcadı. Sosyal medyadan bölge için acil ihtiyaç çağrısı yaptı. Çocukların, bebeklerin, dahası herkesin çaresizliğini fotoğraflarla servis etti ve çevresindekilerden 1 milyon Euro nakdi yardım topladı. Cambaz şimdi de bölgede ihtiyaç sahiplerine her gün ücretsiz ekmek dağıtıyor. Günlük 5000 adet ekmekle başladıklarını belirten Cambaz, şu anda 28 bin ekmek üretip dağıttıklarını söylüyor:

YARDIMLAR HEPİMİZİ AĞLATTI

“Depremde o kadar şiddetli bir vurgun yedik ki bulunduğum yerden yaklaşık 2 metre beni ileri fırlattı. Bir sağa, bir sola savrulurken sanki biri kaburgalarıma kafama vurarak beni yere yıktı. Sanki bomba patlamış gibi patlama olmuştu. Endişeyle, dualar, tekbirler, şehadetler getirerek komşuların kapılarını vura vura 9’uncu kattan aşağı doğru hızla indim. Beşinci kata geldiğimde komşum çelik kapıya sıkışmış bağırıyor, ‘Allah için kurtar bizi’ diye gelen sese yöneldim. Yumruk atarak sıkışan dolabı çekince kapı aralandı ve evdekileri boşalttım. Düşünün, bu kurtarma işi deprem anında oluyor.

O dakikalarda yaklaşık 25-30 kişiyle inmiştik aşağıya. Kafama beton parçaları düştü. ‘Buna da şükür’ dedim, zira altında kalıp ölmemiştik. Kendimizi dışarı attık atmaya da dışarıda yağmurla, dondurucu soğuk bizi bekliyordu. ‘Otomobile girip oturalım’ dedik, garaj çökmüş, araçlar yıkıntıların altında idi. Bugün 43 gün geçti. Anlatılacak o kadar çok şey var ki... Gelen yardımlar hepimizi sevinçten ağlattı. Deprem bir şehirde olsa ben de sitem ederdim. Öyle bir afet ki, biz böylesini tarih kitaplarında bile okumadık. Almanya’dan, Afganistan’dan, Pakistan, Çin’den, velhasıl 81 bir ilden yardıma koşanlar oldu. Köln’den ve Sakarya’dan MÜSİAD üyesi olduğunu öğrendiğim iş insanları oldukça maddi yardım ettiler.

‘YARALARIMIZ ÇOK BÜYÜK’

Allah’a şükürler olsun Deprem bize kuru bayat bir ekmeğin bile ne kadar büyük bir nimet olduğunu hatırlattı. Derken kendimizi toparlayıp başladık yardım çalışmalarına. Hatay’dan ayarladığımız bir fırından günlük 28 bin ekmek dağıtıyoruz. Eşimin tüm ailesini annesi, babası, kardeşleri, yeğenleri hayatını kaybetti. Cenazelerine bile gelemediler. Ailem, çocuklarım Köln’de. Ben ise dönmedim 43 gündür buradayım. Burada her şeye ihtiyaç var. Memlekette durmamız gerekiyordu hâlâ buradayız, mücadeleye devam ediyoruz. Allah’ın izniyle bölge insanımıza yardım etmeye, gücümüzce yaraları sarmaya çalışıyoruz.

Bizi tanıyanlar sağ olsunlar 1 milyon Euro’yu geçen bağış yolladılar. Devletimiz, milletimizle kenetlense de bu yeniden toparlanma yıllarımızı alacak gibi gözüküyor. Bölge insanının seçim falan umurunda değil. Yarın eline ne uzatılacak onun derdinde. Bir konteyner bulmak her kesin hayali, en büyük beklentisi. Yapı denetimi yapmayan yetkililer, belediye başkanları, milletvekilliği için istifa ediyorlarmış bu nasıl bir şey. Yaramız çok büyük, tarifi imkânsız. Ne olur yardımları kesmeyin. Milli mücadele yılları gibi aynı ruhla çalışmamız gerekiyor.”